Sonra ölüm gelirdi aklıma.Ölümün bizi ayıracağı.Bu beni çok üzerdi.Bende geçirdiği gecelerde ya da ertesi sabahları orada burada duran giysilerine bakarken, ölümünü düşünürdüm onun.Nedense o giysiler içimi acıyla doldururdu.Bak, beğenmiş almış. Ne vardı bunda? Bilmiyorum. Ellerimde o kumaş parçaları, deli gibi ağlamak gelirdi içimden. Belki de hep en küçük beden oldukları için. Sonra katlayıp koyardım hepsini bi köşeye. Ölüm kaçınılmazsa, acaba aynı anda ölmemiz mümkün mü diye düşünürdüm sonra. Belki o zaman bi mesele kalmazdı. Ama aynı saniye yada saliseden söz etmiyorum; birbirimizi asla yalnız bırakmamalıydık biz. Bir saniye ile sonsuzluk arasında bir fark yoktu. Ölümümüz için, bölünemeyecek o bir tek ideal an yakalanabilir miydi? Bu soru kafamı çok kurcalıyordu. Evet, aşktan deliriyordum.